Kameralı Sohbet Odası
  Cinsellik
 
CİNSELLİK-İLİŞKİ
 

Sex ne zaman acı verir ?
Kadınların yüzde 61’i hayatlarının bir döneminde cinsel ilişki sırasında ağrı deneyimini yaşıyor. Biz de ağrıya yol açan “fiziksel” ve “psikolojik”nedenleri, tedavileriyle birlikte araştırdık.
Aşık olmadan...Beraber yaşamaya başlamadan...Evlenmeden...Bebek yapmadan...Ayrılmadan...
Önce kendinize bu soruları sorun!
Hayatımızın evlilik, boşanma, bebek sahibi olmak gibi dönüm noktaları vardır. İşte bu kritik zamanlarda karar vermenizde size çok yardımcı olacak anahtar sorular! Bu sorulardan birine bile vereceğiniz olumsuz yanıt karanızın belki de doğru olmadığını ve tekrar üzerinde düşünmeniz gerektiğinin sinyalini veriyor.
Tedbiri elden bırakmayın
Cinsel hastalıklar hakkında 9 gerçek
Aktif bir cinsel yaşama sahipsiniz… Peki ama cinsellikle bulaşabilecek hastalıklardan haberdar mısınız? Sağlıklı bir cinsel yaşamın sırrı bu hastalıklar hakkında bilgi sahibi olmak ve tedbiri asla elden bırakmamaktan geçiyor.
4 Kadın Orgazm hikayesi 2008/02
Araştırmalara göre her üç kadından birisi orgazm sorunu yaşıyor. Bunun kökeni fizyolojik olabildiği gibi psikolojik ya da çevresel faktörlere de dayanabiliyor. Peki ya tedavisi? Sorunun yanıtını, farklı nedenlerden dolayı “orgazm bozukluğu” yaşayan ancak sonrasında bunun yenen 4 kadının hikayesinde bulacaksınız...
Kullanma Kılavuzu 2008/01
Sizinle müthiş ilgileniyor, kavga bile etseniz uslubunu bozmuyor. Tam hayallerinizdeki gibi! Ama eski karısı da sanki sizi gölge gibi izliyor! Acaba sizi kıyasladığı oluyor mu? Son dönemde “ikinci el erkek” olarak ifade edilen bu tecrübeli ve görmüş geçirmiş adama karşı nasıl davranmalı, nelere dikkat etmeli?
sormanız gereken 4 SORU
Sabahları aşık olduğunuz adamın yüzüne bakarak uyanmak...Güzel bir hayal. Ancak üzerinde çok düşünülmeden alınan beraber yaşama kararı ilişkiye zarar verebiliyor. Peki, bu kararı ne zaman almalı? Önce bu 4 soruyu yanıtlamanız gerekiyor.




 
Kızlık zarı hakkında merak ettikleriniz

Son zamanlarda magazin gündemini meşgul eden kızlık zarı ve bekaret yüzünden bugün maalesef hâlâ genç kadınlar intihar etmeye zorlanıyor, töre cinayetlerine kurban gidiyor. Oysa toplumun geneline bakıldığında bu konu hakkında o kadar eksik ve yanlış bilgiye sahibiz ki. İşte bu konuda bilinmesi gerekenler...

 

 
Erkek arkadaşımla yaşadığım cinsel ilişkinin ardından gelen birkaç damla kanı, evlenmeyi düşündüğümüz için önemsememiştim. Ancak erkek arkadaşımdan ayrıldım ve şimdi başka biriyle nişanlıyım. Önceki birlikteliğimi nişanlıma anlatmam mümkün değil. Çünkü kendisi bekaret konusuna çok önem veriyor. Nişanın atılması bir yana, ailem bile beni cezalandırmaya kalkabilir. Korkudan her gece kabuslar görmeye başladım. Kızlık zarının onarılabildiğini duymuştum, bu doğru mu? Onarılabiliyorsa, ilk gece kanamanın gerçekleşmesi için operasyonu ne zaman yaptırmam gerekiyor?
Okurlarımızdan gelen mektuplar arasında en sıkça karşılaştığımız konulardan. Kızlık zarıyla ilgili bu tür endişeli mektupları, elektronik postaları son zamanlarda sıkça alır olduk. Kimi mastürbasyonun, kimi de cinsel sürtünmenin bekareti bozup bozmayacağını soruyordu. Herkesin yaşadığı hikaye farklı olsa da, merak edilen hep aynı şeydi: Kızlık zarı onarılabilir mi? Önerebileceğiniz bir doktor var mı?
Açıkçası, kadınların cinselliklerini özgürce yaşamaları gerektiğine inandığım ve yalan üzerine kurulu bir birlikteliğe sıcak bakmadığım için kızlık zarı operasyonuna yönelik soruları yanıtlamakta hep güçlük çekmişimdir. Onlara, yaşadıkları cinsel deneyimlerinden asla utanmamaları gerektiğini, bekareti önemseyen bir erkeğin zaten doğru insan olmadığını söylemek istesem de, kendimi hep tuttum. Çünkü,Türkiye'de hâlâ ödün verilmeyen bir gerçek varsa o da bir kadının bekaretini koruması gerektiği. Bugün hâlâ pek çok kadın bakire olmadığı gerekçesiyle intihar etmeye zorlanıyor, töre cinayetlerine kurban gidiyor.
21. yüzyılda bile Türkiye'de, dünyanın başka geleneksel toplumlarında genç kızlar yaşadıkları cinsel deneyimin faturasını canlarıyla bile ödemek zorunda kalabiliyor. Üstelik, zarları esnek olduğu için ilk cinsel ilişkilerinde kanamaları gerçekleşmeyen bakire kızlar bile bu korkunç olaylardan nasiplerini alabiliyorlar.
Tanınmış bir mankenin 3bekaret raporunu kamuoyuna açıklamasıyla kamuoyunda yeniden gündeme gelen kızlık zarı hakkında yanlış bilinenleri düzeltmek, bilinmeyenleri açıklığa kavuşturmak için sorularımız Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kağan Kocatepe'ye yönelttik.
Şaşırtıcı ama gerçek. Son iki yıldır kızlık zarı onarımı için doktora başvuran kadınların sayısında iki kat artış var! Bekaret tabusuyla yaşayan, ancak cinsel özgürlüğünü de yaşamak isteyen genç kadınlar, evlilik vakti yaklaştığında kızlık zarını diktirme operasyonu için kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının kapılarını aşındırıyor. Peki, bu talebe kadın hastalıkları ve doğum uzmanları nasıl yaklaşıyor? Kızlık zarı operasyonunda başarı şansı ne kadar?

Erkekler seviyor ama…
 
Riskli seks pozisyonları!

Oral, anal seks ve Kama Sutra... Cinsel yaşamı monotonluktan kurtaran ve daha fazla haz alınmasını sağlayan bu teknikler korunma yöntemlerine özen gösterilmediğinde pek çok hastalığı da beraberinde getiriyor. Korunmak için prezarvatif etkili bir yöntem olsa da, her teknikte farklı önlem almak gerekiyor!

 

Funda Çatar

 

Cinsel yaşamın hâlâ tabu sayıldığı toplumumuzda "oral", "anal" ya da Kama Sutra" teknikleri hakkında konuşmak kolay değil hiç kuşkusuz. Ancak bu, özellikle erkeklerin üç teknikten de büyük zevk aldıkları gerçeğini değiştirmiyor. Sadece erkekler mi? Kadınlar da artık bu tür yaklaşımlara sıcak bakıyor ve tabulardan uzak dokunuşların keyfine varmaya çalışıyor. Ancak uzmanlar cinsel yaşama renk katan bu tekniklerin, korunma yöntemleri uygulanmadan gerçekleştirildiği takdirde pek çok hastalığa davetiye çıkardığı uyarısında bulunuyor. Cinsel yolla geçen hastalıkların bulaşmasını önlemede en etkili yol hiç kuşkusuz prezervatif kullanmak. Bu korunma yöntemi doğru kullanıldığında eşlerin vücut sıvılarının birbiriyle temasını belirgin ölçüde önleyerek yüzde 85 – 95 oranında koruma sağlıyor. Ayrıca vajen, klitoris ile anüsü kaplayan ve ateksten yapılmış bir çeşit örtü bariyer metodu olan Denta Dam da eşleri pek çok hastalıktan uzak tutabiliyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için almanız gereken yöntemler bunlarla sınırlı değil elbette...

 

ORAL İLİŞKİ

Ağız ve cinsel organlar vücudun kolayca uyarılabilen erojen bölgelerini oluşturuyor. Ağzın ve cinsel organların hassas erojen bölgeler olması ve yoğun uyarı ile haz vermesi bu buluşmayı kaçınılmaz kılıyor. Yapılan araştırmalara göre, oral ilişki, günümüzde ergenlik çağı dahil tüm yaş grubundaki çiftler tarafından uygulanıyor. Hamileliğe yol açmadığı için de çiftler tarafından sıklıkla tercih edilen bir ilişki şeklini oluşturuyor. Ancak vajinal ya da anal seksteki kadar yüksek olmasa bile oral ilişki de çeşitli hastalıklara davetiye çıkarıyor...

Amerika'da CDC'nin (Hastalık Kontrol Merkezi) verilerine göre, HIV vb. enfeksiyonların prezervatif kullanılmadığında oral ilişki yoluyla geçiş riski onbinde 4 dolaylarında seyrediyor. Oral ilişkiyle hastalıkların bulaşma riski çok düşük seyretse de, görüldüğü gibi bu yöntem tamamen güvenli değil. Dolayısıyla oral ilişki sırasında cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak amacıyla mutlaka prezervatif kullanmak gerekiyor.

 

 

NASIL KORUNMALI?

- Tanımadığınız kişilerle ilişkiye girmeyin.
- Tek eşliliği benimseyin. Eşinizin de ilişkinize sadık kaldığından emin olun.
- Ağzınızda ülser ya da kanamalı aftöz yaraları varsa oral ilişkiden kaçının. Yaralar enfeksiyonun bulaşmasına adeta davetiye çıkarır.
- İlişki öncesinde duş almayı ihmal etmeyin. Ellerinizi de iyice yıkamaya özen gösterin.
- Enfeksiyon riskini arttıracağı için oral ilişki öncesinde dişlerinizi fırçalamayın.
- Erkeklere yapılan oral ilişkide, cinsel birleşmede olduğu gibi lateks prezervatiflerden yararlanmalı...




4 haftalık programla orgazm garanti!

İyi kızlara, güzel haber: 4 hafta boyunca düzenli olarak yapacağınız Kegel egzersizleriyle ''orgazmı'' garantileyebilirsiniz!

 

 
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği'nin (CETAD) araştırmasına göre; çocukluğunda ve gençliğinde kendisini 'iyi kız'olarak tanımlayan her 10 kadından 9'u yetişkinlikte orgazm olamıyormuş. Araştırma geçen ay basında sıkça yer buldu, konuşuldu. Neyse ki, iyi kızlara güzel haberler de var! Eğer, bedeninizi keşfedip bilinçli olarak kullanmayı öğrenirseniz, daha tatminkar bir cinsel yaşam sürebilir, hemen her ilişkinizde orgazm olabilirsiniz pekala. Bu yolculuktaki en büyük yardımcınız ise Kegel egzersizleri! Uzmanlardan aldığımız bilgiler doğrultusunda hazırladığımız 4 haftalık egzersiz programıyla artık orgazm olan hemcinslerinize imrenerek bakmayacaksınız!

Hedef kasları güçlendirmek
Kegel egzersizleri, kemik çatısının alt kısmındaki pelvis tabanını oluşturan kasların belli aralarla kasıldıktan sonra gevşetilmesi esasına dayanıyor. İlk kez Güney Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Doç. Dr. Arnold H. Kegel tarafından tanımlandığı için de onun adıyla anılıyor. İlk başlarda, doğum sonrası yıpranan ve zayıflayan kasları güçlendirmek, bu sayede de kadınlarda idrar kaçırma yakınmalarını en aza indirebilmek için uygulanıyordu. Daha sonra çalıştırdığı kasların cinsel ilişkideki fonksiyonlarının da fark edilmesiyle yeni bir önem kazandı Kegel egzersizleri. Uzmanlar artık altta yatan başka etken yoksa, orgazm sorunundan yakınan kadınlara düzenli olarak Kegel egzersizleri yapmayı öneriyorlar.
Önce doğru kasları keşfedin!
Kegel egzersizi sırasında, pelvik tabanını testekleyen ve PC (puboccoccygeus) olarak adlandırılan kas grubunu çalıştırmanız gerekiyor. Ancak pelvik tabanını destekleyen bu kasları bulmakta güçlük çekebilirsiniz. Egzersizler sırasında yanlışlıkla karın ya da uyluk kaslarını çalıştırırsanız, bu kas gruplarının pelvik yapılarla hiçbir ilişkisi bulunmadığı için etkili bir sonuç alamazsanız. Dolayısıyla Kegel egzersizlerinden fayda sağlayabilmek için öncelikle bu kas grubunu saptamalı, ardından da doğru olarak kasmaya özen göstermelisiniz. PC kasını keşfetmeniz hiç de zor değil aslında. Bunun için klozete oturduktan sonra idrarınızı yapmaya başlayın. Normal akım hızına ulaştığında pelvik kaslarınızı kullanarak idrarınızı aniden tutun ve tekrar bırakın. Bu egzersiz vajina ön duvarını ve idrar yollarını destekleyen kas grubunun güçlenmesini sağlıyor. İşte idrarınızı tutarken kullandığınız kaslar da PC kaslarıdır. Uyguladığınız işlem de temel Kegel egzersizleridir. Mesanenizi boşalttıktan sonra da PC kaslarınızı sanki idrar yapıp tutuyormuş gibi kasıp gevşetin. Uzmanlar, bu egzersizi gün içinde 20 -40 kez yapabileceğinizi söylüyorlar. Doğru kasları öğrenmek için uygulayabileceğiniz bir diğer teknik ise şöyle: İşaret ve orta parmaklarınızı vajinanın girişine yerleştirin. Vajinanızla parmaklarınızı sıkmaya çalışın. Parmaklarınızı sıkıca kavradıktan sonra yine gevşeyin. Bu egzersiz vajina girişindeki kasları çalıştırarak güçlendiriyor, klitorisin daha fazla kanlanmasını sağlıyor.

 

Kendinizi test edin
Egzersizi uygulamaya başladığınızda, idrarınızı tutup bırakırken yanlışlıkla anüs kaslarınızı da kasabilirsiniz. Fakat deneyim kazandıkça PC kaslarınızı ayırt edip kasmayı öğreneceksiniz. Aynı zamanda yanlışlıkla karın, kalça ve bacak kaslarınızı da kasmanız mümkün. Kegel egzersizlerini uygularken bel ve karın bölgesinde ağrı oluşmaması gerekiyor. Bu bölgelerde ağrı gelişmesi egzersizleri hatalı uyguladığınız anlamına geliyor. Bunların yanı sıra egzersizleri uygularken nefesinizi tutmayın ve göğüs kaslarınızı kasmamaya da özen gösterin. Çünkü tekniğin kısa sürede etkili olabilmesi için sadece pelvik kasların kasılması oldukça önem taşıyor. Egzersizi uygularken elinizi karnınıza yerleştirin. Eğer idrarınızı tutarken karın kaslarınız da sertleşiyorsa, bu Kegel egzersizlerini hatalı uyguladığınız anlamına geliyor.
Egzersiz programı oluşturun
Başarılı bir sonuç alabilmek için Kegel egzersizlerini her gün sabah, öğle ve akşam saatlerinde birer set halinde uygulamaya dikkat edin. Tıpkı bir spor salonunda, örneğin bacak çalıştırıyormuş gibi, kendinize egzersiz sayısını giderek arttıracağınız bir program oluşturun. Örneğin ilk hafta her egzersizi günde 3 defa, 5'er kez tekrarlayın. Bir hafta sonra da 5'li setleri 8'li setlere çıkarmaya çalışın. Yani, kasınızı 8 kez kasıp bırakın. Her bir sette, egzersizleri 30 kez veya daha fazla yapabilecek noktaya geldiğinizde kaslarınız yeteri kadar güçlenmiş demektir. Bundan sonra hedefiniz kaslarınızın gücünü korumak olmalı. Bunu için egzersizleri günde 3 kez değil, haftada 4 kez yapmanız yeterli gelecektir. Kegel egzersizlerinin çoğunu, deneyim kazandıktan sonra, gün içerisinde hiç kimseye belli etmeden uygulayabilirsiniz pekala. Egzersiz programına başladıktan 2 hafta sonra, bedeninizdeki gelişmeleri fark edeceksiniz. Ancak Kegel egzersizleriyle her ne kadar oldukça başarı sonuçlar elde edilse de, orgazm sorununuzun altında psikolojik veya fiziksel etkenler yatıyor olabilir. Dolayısıyla Kegel programını düzenli uygulamanıza rağmen hala orgazmı yaşamakta güçlük çekiyorsanız, öncelikle bir Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanına danışmanızda yarar var.
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol